Pages

19 Nisan 2012 Perşembe

Ustun yetenekli cocuklar butun sinifi yukseltebiliyor


"Üstün yetenekli çocuk, bütün sınıfı yükseltebiliyor"
"Karma sistem olmalı. Normal çocuklarla eğitim gören üstün yetenekli çocuk, bütün sınıfı yükseltiyor. Normal çocuklarda özgüven sorunu olmuyor"

Bir cok ebeveynin buyuk endise duydugu yeni egitim sistemi ile ilgili Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanlığı'ndan Prof. Dr. Ayşegül Ataman, zorunlu eğitimi kademeli olarak 12 yıla çıkartan yasanın üstün yetenekli çocuklar için daha avantajlı olabileceğini vurgulayarak, "4 4 4 sistemi, bu çocuklar için daha fazla yarar sağlayabilir.
Sarmal bir sistemde çocuk, yetenekleri noktasında daha üstlere çıkabilir" dedi. "Üstün Yetenekli Çocukların Keşfi, Eğitimleriyle İlgili Sorunların Tespiti ve Ülkenin Gelişimine Katkı Sağlayacak Etkin İstihdamlarının Sağlanması" amacıyla kurulan araştırma komisyonu toplandı.
Bugünkü oturumda Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanlığı'ndan Prof. Dr. Ayşegül Ataman, üstün yetenekli çocukların tespiti ve eğitim sorunları ve çözüm önerileri konusunda bir sunum yaptı. Ataman, üstün yetenekli çocukların ayrı bir eğitim kurumunda toplanması ve normal yetenekli çocuklardan ayrıştırılması yerine, diğer çocuklarla birlikte aynı eğitim kurumunda eğitim görmelerinin çok daha elverişli olduğunu söyledi.
Acikcasi farki duzeydeki cocuklar icin yararli olabilecegine pek inanmadigim sistem hakkindaki haberi tamamen yorumsuz olarak sizlerle paylasmak istedim. 


 Alinti: milliyet egitim

11 Nisan 2012 Çarşamba

KÜÇÜK YAŞTA SPOR...


 





ÇOCUK VE SPOR

Sevgili Blog okurları;

Bence spor, küçük yaşlar itibariyle çocuklara öz güven kazanımı,sosyal çevreye uyum sağlama,grup psikolojisinin kabullendirilmesi için gereklilik haline getirilmesi gereken bir alandır.Ancak çevremde gözlemlediğim kadarıyla bu kadar önemli olan şey  ya ebeveynin yaklaşımları yüzünden hüsranla son buluyor yada ‘’aslında pek de gerekli değil’’ gibi cümlelerle karşılık buluyor.
Bu sebepten sizlerle çocuk ve spor hakkında unutulan veya farkına varılmayan bazı gereklilikleri paylaşmak istiyorum.
Spor çocuk için sağlıklı bir yaşam  başlangıcının kas ve gelişimimin en önemli gereklerinden biridir.
Spor yapan çocuğun fiziksel ve psikolojik bir çok sorunla karşılaşma olasılığı yok denilecek kadar az olabilir.
Ebeveynlerin çoğu spor  yapmayı yaşamlarını bir parçası olarak görmemektedir.
Böyle düşündükleri ve yaşadıkları için de çocuklarınada bunu aşılamamakta ,onları spora teşvik etmemektedirler.
Ayrıca Küçük yaşta spora başlayan çocuklarda uyku problemlerinin düzene girdiği,yemek yeme sorununun ortadan kaltığı unutulmaması gereken  önemli durumlardır.
Bu tip alışkanlıklar küçük yaşlarda edinmedikçe ileriki dönemlerde oldukça zor hale gelmektedir.İşte bunun için çocuğunuzun bu alışkanlıkara sahip  olmasını ve sağlıklı bir geleceğe adım atmasını istiyorsanız,onlara imkanlar yaratın..!
Çoğu ebeveyn çocuğun spora olan ilgisini arttırmak için komşunun çocuğu ,kuzen,arkadaş ile birlikte olmasını sağlamaya çalışırken o diğer çocuklarla kıyaslama yapmaya çekinmezlerler.
Oysa ki Çocuğunuz spor yaparken asla yarışma ortamı yaratmaması gerekmektedir !

Çünkü yarışma ortamında başarısız olması onun spor yapma isteğini engelleyebilir,ve özgüven sorununa neden olabilir.


9 Nisan 2012 Pazartesi

MİMİKLERLE YEMEK YEDİRİLİR Mİ?





Sevgili okurlar bir önceki yazımda sizlerle çocuğunuzun tv karşısında yemek yemesinin  ileriki dönemlerede nasıl sonuçlar doğuracağı konusunda bazı şeyler paylaşmıştım. Şimdi ki konumuz buna parallel olarak ,çocuğunuza mimiklerle yemediği yemekleri nasıl yedirirsiniz.

Her ebeveyn çocuğunun yemek konusunda kusursuz olmasını ister. İştahı yerinde, yemek ayrımı yapmayan, pişirilen her yemeği yiyen ve bunları gerçekten seven çocukları olsun ister. Ama bir gerçek vardır ki çocuklar, özellikle de okul öncesi dönemdeki çocuklar, yemek seçerler. Fakat anne ve babanın çocuklarının daha bebeklik döneminden itibaren takındıkları beslenme düzeni hakkındaki tutum ve davranışları çocuklarının sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını sağlayabilir.
                                                                                                                                                                                                              
Nasıl mı?
Okul öncesi dönem çocuklarının bir numaralı özellikleri fotograf makinası gibi olmalarıdır.. 
Yaşamlarında model olarak gördükleri kişilerin direct olarak resmii çeker.Bu kişiler genellikle kız çocukları için abla ya da anne iken erkek çocukları için de abi ya da baba olur.
Zaman içinde de model olarak gördükleri kişileri yemek sofrasında taklit etmeye başlarlar. Bu konuda özellikle de ebeveynlerin mimiklerine dikkat etmeleri gerekmektedir.
Değerli ebeveynler  bebeğiniz daha yaşamın ilk aylarında bile karşısındaki kişinin mimiklerini taklit edebilir Bunun çocuğunuzun daha bebeklik dönemlerinden itibaren beslenmeye, sofraya, farklı besinlere ilgisini çekmeli, bunu yaparken de hem mimiklerimize hem de kurduğumuz cümlelere dikkat etmelisiniz.Bir sebze yemeğini gördüğünde yüzünü buruşturan bir babası olan çocuğun da o yemeğe karşı kayıtsız şartsız tepkisi başalar.
Çünkü model olan baba o yemeği gördüğünde öyle yapmıştır.
 O zaman demek ki bu güzel birşey değil  bende bu yemeği reddeyim der.
Peki çocuklarda doğru beslenme alışkanlığını oluşturmak için ne yapmalıyız?
• Kahvaltı en önemli öğünümüzdür. Bunu çocuklara öğretmemiz gerekir. Bunun için evde sabah uyanıldığında anne ve babanın kahvaltı sofrasına ilgisinin olması zaman içinde çocuğun kahvaltının gerçekten önemli olduğunu öğrenmesini sağlayacaktır.
• Yemekleri yerken güzel cümleler kurun. Örneğin “yumurta bizim için çok önemli bir besindir. 
Ayrıca  ‘’ ııııııım ’’ çok lezzetli” gibi bir cümle kurmak çocuğunuzun yumurtaya karşı bakışını etkileyecektir.
• Yemek yerken yemeğin çok lezzetli olduğunu ve oldukça da faydalı olduğunu belli edecek mimik hareketleri yapın. Çocuğunuz bu anı fotoğraf karesine alır ve belli bir süre sonra sizi taklit edecektir.


• Çocuğunuz bir yemeği yemiyor ya da sevmiyorsa belli aralıklar ile o yemeği yapın ve borcam içine koyarak sofraya getirin. Örneğin pırasa,karnabahar,kereviz,ispanak yemeğini sevmeyen bir çocuğunuz var ise haftada 1 defa bu yemeklerden yapın ve bunlara alternatif 1 adet daha yemeğiniz olsun. 
Akşam yemeğinde sofraya yemediği yemeklerden birini getirin. Kendinize  bu  yemeği koyun. Çocuğunuza da teklif edin ancak büyük ihtimalle istemeyecektir. Asla ısrar etmeyin. Ona diğer yemekten koyun ve siz yemeğinizi yerken hem mimikleriniz ile hem de sözlerinizle yemeğin çok lezzetli olduğunu belli edin. Bir sonraki hafta yine haftada 1 gün yemediği yemeği yapın ve aynı yolu izleyin. 
Çocuğunuzun belli bir süre sonra sevmediği yemeğinin tadını merak ettiğini fark edeceksiniz.


• Yemek yeme sırasında aman sakın çocuklarınızla inatlaşmayın. Çoğu ebeveyn inatlaşıp o yemeği zorlada olsa yedirmek ister. 
Ama unutmayın onların inadı sizinkinden üstündür ve inatlaşırsanız siz kaybedersiniz!
Çocuğuyla yemek konusunda sıkıntı yaşayan anne-babalar işte sadece birkaç stratejik davranış ile çocukların besinler hakkındaki düşüncelerini değiştirebiliriz. 

Kurulacak cümleler ve yapılacak mimikler ile çok daha sağlıklı beslenmeyi artık kendisi isteyen bir çocuğunuz olacaktır.
                             




3 Nisan 2012 Salı

TELEVİZYON KARŞISINDA YEMEK?


Çocuğunuza televizyon karşısında yemek yedirmeyin!


Sevgili Ebeveynler sizlerle bu zamana kadar her 5 anneden 3 ünde gördüğüm bir uygulamadan bahsetmek istiyorum. Bir anneyi en mutlu eden; tabağını bitiren bir çocuğa sahip olmaktır.
Çünkü çocuğu iyi beslendiğinde gerekli vitaminleri alacak, bağışıklık sistemi güçlenecek, zayıf kalmayacak ve böylece daha az hastalanacaktır.
Fakat birçok anne çocuğuna yemek yedirememekten şikayetçi… 
Yemek yedirmeyi başarabilmek için de kendine özgü birçok yol deniyor.
Komiklikler yapıyor, oyuncakları kullanıyor, en leziz yemek tariflerini yaratıcılığını kullanarak hazırlıyor.

Çoğu anne çocuğuna bebeklik döneminden itibaren televizyon karşısında yemek yediriyor çünkü bu yolla çocuk daha kısa sürede daha fazla yemek yiyiyor.
Annede kalan süreçte  ev işlerine zaman ayırabiliyor.
Ancak çocuğun tv karşısında yemek yeme alışkanlığı kazanması ileriki yaşlarında büyük bir sorun haline geliyor.
Her ebeveyn özellikle akşam yemeklerinde yada pazar sabahı kahvaltılarında ailece masaya oturup keyifli sohbetler  ederek yemek yemeyi ister. Çocuk Masada oturmayıncada çocuğa kızılır.
Aslında çocuğunuz bu alışkanlığı kazanmadan siz bebeklik itibariyle ona oldukça pratik yöntemler kullanarak yemek yedirebilirsiniz.
Öncelikle çocuk yemek yediğinin farkına varmalıdır.çünkü tv karşısında yemek yerken çocuk sürekli değişen, hareketli, renkli ekran dikkatinin sürekliliğini sağlamış olur. 
Çocukların dikkati kısa sürelidir, ekrandaki bu hareketlilik ile  kısa olan dikkatin süresi uzar  ve çocuk farkında olmadan ağzını açar.
Yemek yediğinin farkına varması ancak çocuğa yaşayarak kazandırılabilir. 
Yemek öğünleri gün içerisinde bir rutin olduğunda çocuk yaşayarak yemek yeme davranışını öğrenir.
Sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmak için; öğün atlamayın,  çocuğunuzla birlikte masaya oturun,onunla birlikte yemek yiyerek ve yemek seçmeyerek ona model olun, uygun yaşı geldiğinde kendi kendine yemek yemesine izin verin. 
Mümkün olduğunca ailenin tüm üyelerinin masada yer almasını sağlayın.                                                                        
Yemek saatlerini ailecek keyifli geçirmeye özen gösterin.
Eğer geçmişte çocuğunuza televizyon karşısında yemek yedirmiş olan bir anneyseniz asla kendinizi suçlamayın. “ Ben hata mı yaptım ?” demeyin.  Tüm bunları bilerek yapmadınız. Ama artık doğru olanı biliyorsunuz .. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun bugünden başlayarak ona sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırabilirsiniz.